Filmekimi filmlerinden biri olan Abdellatif Kechiche'in Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülüne layık görülen son filmi "Mavi En Sıcak Renktir" Başka Sinema projesi kapsamında geçtiğimiz haftalarda vizyona girdi. Filmin 3 kopya olması nedeniyle İstanbul'da Capitol Spectrum'da, Kadıköy Rexx Sineması'nda ve Beyoğlu Sineması'nda gösterimi var.

Cannes Film Festivali'nde olay yaratan ve hala tartışmalara konu olan bu filme sonunda geçtiğimiz hafta gidebildim. 3 saat süren film, lise öğrencisi Adele'in cinselliği keşfini, aslında erkeklerden değil kadınlardan hoşlandığını fark etmesiyle birlikte yaşadığı hazzı ve aynı zamanda eşcinsel bir aşkı yaşamanın yarattığı sancıyı anlatıyor...

Adele liseden kendisinden hoşlanan bir çocukla flört ederken, aslında bu çocuktan çok da hoşlanmadığını ve cinsel yönden çok da tatmin olmadığını keşfetmesiyle başlıyor film. Yolda gördüğü ve çok etkilendiği güzel sanatlar öğrencisi mavi saçlı Emma ile gay barda tanışmasıyla, inişli ve çıkışlı tutkulu ilişkileri başlıyor.

İlişkileriyle birlikte yönetmenin aslında çokça eleştirildiği uzun ve detaylı sevişmeleri de işte buradan sonra başlıyor. Filmin bu kadar eleştirilmesinin nedeni ise filmdeki sevişme sahnelerinin aslında erkekleri tahrik etmek için yapılmış pornografik öğeler içermesi ve bu nedenle de tamamen ticari olması. Öyle ki Amerika'daki eşcinsel örgütler filmi protesto ettiklerini açıkladı ve Amerikalı lezbiyen örgütleri sözcüsü  film hakkında "Besbelli filmde iki heteroseksüel kadın sevişiyor" yorumunda bulundu...

Oysa filmi izlediğinizde iki kadının ilişkisinin veya sevişmesinin ötesine geçen bir aşkı ve tutkuyu seyrediyorsunuz. Hatta Yönetmen Kechiche'nin detaycılığıyla seyretmiyor, adeta bu tutkuyu yaşıyor ve hissediyorsunuz. Zaman zaman bu detaycılık fazla gelse de Kechiche, görmekten kaçındığımız ama hepimizin yaşadığı detayları yani aslında hayatın ta kendisini gözümüze sokuyor.

Bu nedenle ben kadın bedeninin filmde bir malzeme gibi kullanıldığı eleştirilerine katılmıyorum. Zira aslında anlatılan aşk ve tutkunun alışılmadık bir üslupla anlatılması filmi farklılaştırıyor ve başarılı kılıyor.

O nedenle film gerek oyunculuk gerekse yönetmenin anlatımıyla son zamanlarda izlediğim en başarılı film desem herhalde çok abartmış olmam. Hatta bugüne kadar izlediğim en güzel sevişme sahnelerinin olduğu en başarılı aşk filmi diyebilirim. Eleştireceğim tek taraf ise filmin gereğinden fazla uzun olması. Yönetmenin detaycılığı nedeniyle 3 saatlik bu yapım aslında çok rahat 2 saat olabilirmiş.

Oyuncularını ayakta alkışladığım filmin sonunda Evrenden herkese böyle sevişeceği tutkulu bir aşk diledim :)

Fragman için beri gelin...