Burdayım. Kaybolmadım

Biraz uzun olmuş... Ekim'den beri yazmamak ne demek... Çok ayıpladım kendimi. Bir utançla sayfamı açtım ve işte yazıyorum. Ne yazacağım çok bilmesem de blog'umdan özür dilercesine başladım yazmaya... Geçtiğimiz 2,5 ay oldukça yoğun ve hareketliydi.

İş yoğunluğu bir yana sosyal hayatın da koşturmacası bitmedi. Bitmesin de :) Öncellikle yıllardır hayalini kurduğum fotoğraf makinesini aldım sonunda :) Tabi fotoğraf makineme Yedigöller gezisinden sonra kavuştum ama olsun. Yedigöller'e yeniden gitmek için güzel bir bahane olacak. Fotoğraf gezisiyleYedigöller'de güzel fotoğraflar çekilecek... ve en önemlisi kursa gidilecek.

Kasım ayında güzel ve uzun tatili çok iyi değerlendiremedik ama dinlenmek için güzel bir fırsat oldu. Sadece bir gün Kerpe tarafına gittik. Açıkçası çok da umduğumuzu bulamadık. Doğası bu kadar güzel yerleri mahvetmek de üstümüze yok gerçekten. Bunu bir kez daha gördüm. Uçsuz bucaksız sahillerdeki çirkin evler ve yaşadığı yere hiç özen göstermeyen bir ahali. Nedir bu saçmalık diyorsunuz ama yapabileceğiniz çok da birşey yok. Bu anlamda değişik bir gezi oldu diyebilirim. Yani hep güzel yerleri mi görüp anlatacağız, değil mi ama? Ha bir de tatilde rollerblade'le kaymayı öğrendim :) ve hiç düşmedim... Çocukken sürekli bir yerlerini kıran biri olarak benim için rekor sayılabilecek bir durum bu. Çok da keyif aldım. Artık benim de rollerblade'im var :)

Kasım ayını böyle geride bırakırken doğduğum aya yani Aralık ayına geldik. Niyeyse her geçen yıl bu kutlama olaylarından biraz daha uzaklaşıyorum. Yeni yıl veya doğum günleri gibi kutlamalar bana bir anlam ifade etmemeye başladıysa da doğum günümde çok sevdiğim dostlarımda Benusen'de ufak bir kutlama yapmak çok keyifliydi.

Ardından erkek arkadaşımın taşınma işlemleriyle uğraştık. Artık yanı başımda :) Evle baya uğraştık, daha yapılacak şeyler var ama yine de çok keyifli bir ev oldu. En güzeli adalar mazaralı koca bir balkonumuz var. Baharı iple çekiyorum. Güzel dostlarla o balkonda rakı-balık keyfi ne güzel olur bir düşünsenize :) Taşınma işlemlerinden sonra ortaokuldan çocukluk arkadaşım Ece aradı Türkiye'ye geliyorum diye...Alanya'ya ailesinin yanına gidiyordu, hadi sen de gel dedi. Tam 3,5 yıl olmuş görüşmeyeli. Bu sürede minik Miray dünyaya geldi. Tabi bu geçen zamanda Miray'ın pek bir minkliği kalmadı. Bu Mayıs'ta 2 yaşında koca bir kız olacak. Ece'yle İngilitere'den döndüğümden beri ilk görüşmemiz olacak. Hemen bir bilet aldım ve hafta sonu için Ece'yi ve Miray'ı görmeye gittim. Alanya'ya en son küçükken gitmiştim. Tanrım ne değişmiş, çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Miray'la deli gibi kudurduk. Öyle güzel bir kız çocuğu olmuş ki gözlerinin içi gülüyor yavrumun. Ha bir de İngiliz asilzadesi gibi sürekli "Oh Dear'" diyor bizim ufaklık. Öyle tatlı söylüyor ki, o anda sinirden çıldıran bir insanı bile güldürebilir. Tabi fırsat bu fırsat bol bol fotoğraf çekiyoruz, en çok da Miray'ın. Hava şansımıza o kadar güzel ki Aralık ayının sonunda tişörtle gezme şansına sahip olduk. Ayrılık vakti değildiğinde çok zor ayrıldım onlardan. Ece ile birlikte İngiltere'ye dönmek istedim ama malumuz kürkçü dükkanı beni bekler hesabı İstanbul'a geri döndüm. Döndüğüm gece Kaan'la birlikte hayatıma giren güzel kalpli Bilge Abla'nın doğum gününü kutladık.

Ve yılbaşı... şimdi yazınca farkettim ne kutlamalı ne yoğun bir ay geçmiş... 31 Aralık günü hiç olmadığım kadar yoğundu benim için. Güzel arkadaşlarımız Ece ve Romen'in Cihangir'deki evine gittik kutlamaya. Geçen yıla göre değişen tek şey az alkol ve bol çocuk. Tanrım 1 senede herşey bu kadar değişir mi? Evet değişiyormuş, bizzat yaşayıp gördüm. Büyüyor muyuz ne :)

2011 yılının pek güzel olacağına dair söyletiler dolaşmakta... Gerçek olur mu bilinmez ama şurası bir gerçek yeni olan herşeyi umutla karşılıyoruz. Yeni yılın bu ilk günlerindeki umudunuz da tüm bir sene hatta ömür boyunca sürsün diyerek yazıma son veriyorum ve bir daha arayı bu kadar açmayacağıma söz veriyorum

EKS o EKS o

Didem :)

Share this:

CONVERSATION

1 yorum:

  1. bazen hayatin yogunlugunda insan zaman kavramini kaybediveriyor, ama dolu dolu ve keyifli gectikten sonra onemli degil o, anin keyfine kapilmak guzel, keyifli ve bol surprizli bir yil olsun didom! mucks!!!

    YanıtlaSil