The Great Masters: Michelangelo, Leonardo, Raphael

Geçen hafta sonu Tophane-i Amire'deki The Great Masters; Michelangelo, Leonardo, Raphael sergisine gittim. Normalde 31 Temmuz'da sona erecek sergi, 27 Ağustos'a kadar uzatıldı. 1 Haziran'dan beri İstanbul'da olan büyük ustaları hala ziyaret etmediyseniz, işte size fırsat. 27 Ağustos'a kadar vaktiniz var :)

Türkiye'deki ilk interaktif sergi olma özelliği taşıyan sergi, 3 büyük usta üzerinden yola çıkarak 16. yüzyıl İtalya’sını ve Rönesans’ı anlatıyor. Sergide Leonardo’nun Son Yemek freskini, anatomi çalışmalarını, Vitrivius İnsanı’nı, Michelangelo’nun Sistin Şapeli’ndeki eserlerini, Davud heykelini, Raphael’in Atina Okulu freskinin detaylı incelemesini modeller, dokunmatik ekranlar ve interaktif sistemlerle inceleme fırsatı buluyorsunuz. Bu arada girişte kimlik karşılığında ücretsiz olan audio rehber almayı unutmayın. Burdan 3 ustanın da öykülerini dinleyebilir, eserleri ve çalışmaları ile ilgili detayları öğrenebilirsiniz.

Sergi ağırlıklı olarak Leonardo'nun eserlerinden oluşuyor. Eserleri görünce Leonardo'nun nasıl bir dahi olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz.

Sergide aynı zamanda 3 büyük dehanın çağdaşları olan Nakkaş Osman, Piri Reis, Matrakçı Nasuh gibi Osmanlı sanatçıları ve mimarlarından örneklere yer verildiği ufak bir bölüm var.

Gelelim serginin detaylarına...



Sergi, girişin hemen sağ tarafında bulunan karanlık odadaki "Hoş geldiniz" kaydıyla başlıyor. Buradan sonra 3 büyük ustanın master çalışmalarını ve aynı dönemdeki önemli olaylarını veya buluşlarını görebileceğiniz kronolojik bir sıralama var. Bu kronolojik sıralama Rönesans, Mutlak Hükümdarlar Çağı, Aydınlanma Çağı ve Sanayi Devrimi'ni kapsıyor. İşte kronolojik sıralamadan bazı notlar;

Leonardo
1495-1598 Son Akşam Yemeği
1502-1504 Mona Lisa
1503 Haliç Köprüsü projesi için Osmanlı padişahına köprüler ve yel değirmenleri taslakları sunan bir mektup yazar.
1911 İtalyan bir işçi tarafından Mona Lisa tablosu paltosunun altına saklanarak çalınır. İki yıl sonra bulunan tablo Louvre Müzesi'ne iade edilir.

Michelangelo
1498-1499 Vatikan'daki San Pietro Bazilikası'ndaki Pietra heykeli
1504 Floransa'daki Signoria Meydanı'ndaki Davud heykeli
1506 Haliç Köprüsü'nde çalışmak üzere Türkiye'ye gelme fikri onu cezbeder.
1519 Edirne'de (diğer adıyla Adrianopoli) bulunan Floransalı tüccar Tommas di Tolfo Michelangelo'yu Türkiye'ye çok karlı bir çalışma için tekrar davet eder.
1541 Sistine Şapeli'ndeki tavan boyaması

Raphael
1500 İlk büyük siparişi. Tolentilolu Aziz Nicholas'ın Taç Giymesi
1508-1510 Atina Okulu eseri

Sergi Leonardo'nun çalışmalarıyla başlıyor. Leonardo için yazılan tanıtım yazısında Leonardo'nun dünyanın tanık olduğu en iyi ressamlardan olmasının yanı sıra mucit, mimar, mühendis ve bilim adamı olduğu yazıyor. Ki kendisini biraz olsun tanıyanlar bu detayları zaten bilir. Yazıda Leonardo'nun güzel bir sese ve çekici bir görünüme de sahip olduğu belirtiliyor.

Sergide aynı zamanda Leonardo'nun paraşüt, matbaa, top, tank, makineli tüfek, çekiç, vinç çizimlerini ve maketlerini görebilirsiniz. Yuvarlak savaş silahı olarak adlandırılan maket, modern tankın ilki sayılıyor. Yalnız Leonardo'nun tasarımda yaptığı hata nedeniyle, tekerlekler zıt yöne gidiyor ve proje hayata geçemiyor. Bu arada topun ham halini ve makineli tüfeğin ilk halini Leonardo'nun yaptığını öğreniyorum.

Leonardo'nun resimlerinin ve mühendislik harikası tasarımlarının yanı sıra özellikle anatomi çalışmaları ve Vitruvius İnsanı gerçekten çok etkileyici.

Leonardo'nun anatomi çalışmaları tıpta bir dönüm noktası. Kesitsel anatomiyi kağıda döken ilk kişi. 30 insan kadavrası ile birlikte birçok domuz ve sığırları da parçalayarak incelemiş. Sergide yer alan çizimleri gördüğünüzde, insan vücudunu ne kadar detaylı çizdiğini görüp, hayrete düşeceğinizden eminim.



Leonardo'nun anatomi çalışmalarından sonra Vitruvius İnsanı ile ilgili detayların olduğu bölüme geçiyorum. Rönesans ruhunu temsil eden Vitruvius insanı, insan bedenini klasik mimari döneme uygun olarak orantılandıran Romalı mimar Marcus Vitruvius'un fikirlerine dayanıyor.

Vücudun birbirine oranının 4 olduğunu belirten Leonardo, vücudu 6 bölüme ayırıyor. Ünlü Vitruvius çiziminin de olduğu sergide kendi vücut ölçünüzü ölçebilir, vücuduzun orantılı olup olmadığına bakabilirsiniz. Bu ölçüme göre boyunuzla, kol uzunluğunuzun birbirine eşit olması gerekiyor. Sergide oldukça ilgili gören bu bölümde ufak bir sıra oluyor. Çoğunluğun asıl amacı fotoğraf çektirmek. Ama ben vücut oranımı merak edip, hemen ölçü hesabına geçiyorum. Sonuç; kol uzunluğum, vücut uzunluğuma göre 2 cm. kısa. Ufak da olsa orantısız bir insan olduğumu böylece keşfetmiş oluyorum :)



Bu bölümden sonra Michelangelo'nun Sistine Şapeli'ndeki tavan süslemesi ve Davud heykelini görebilirsiniz. Dokunmatik ekranlar, dönemin olağanüstü zor koşullarında yaratılmış Sistine Şapeli’nin tavanını detaylı inceleme fırsatı sunuyor. Bu bölümde dinin o dönemdeki önemini anlıyor ve Michelangelo’nun 3 yıllık serüvenine tanıklık ediyorsunuz.



Sonrasında Leonardo'nun Galata Köprüsü için yaptığı maketin olduğu bölüme geçiyorum. Bu bölümde Leonardo'nun 3 Temmuz 1501'de II. Beyazıd'a yazdığı mektubun çevirisini bulabilirsiniz. Mektupta Vinci gibi bir dehanın, rüzgâr değirmenleri ve yenilikçi hidrolik cihazlar imal etmeyi teklif ettiğini görerek şaşırabilirsiniz. Ancak en şaşkınlık verici olan Leonardo'nun mektupta, Anadolu’ya gitmek için 700 ila 3000 metre genişliğinde ve 30 ila 120 metre yüksekliğinde, Boğaz’ın iki yakası arasında bağlantıyı mümkün kılmak için yapmayı planladığı iner-kalkar bir köprüden söz etmesi...



Bu arada sergide yer alan tahta küplerden oluşan köprüyü yapabilir, Leonardo'nun prespektografından bakabilir ya da çevirmeli çekicini kullanmayı deneyebilirsiniz. Kaçırmamanız gereken bir şey daha; Leonardo'nun yapmış olduğu Aynalı Oda. Bu sekizgen odada kendinizi 360 derece görebiliyorunuz. Kendinizden bu kadar çok görmek değişik bir tecrübe. Odada fotoğraf çekmek ise ayrı bir keyif. Kesinlikle tavsiye ederim :)



Sergiyi detaylı gezmek isterseniz eğer en az 2 saat ayırmalısınız. Sergide ayrıca Pace Çocuk Sanat Merkezi'nin 5-14 yaş grubu ve yetişkinlere yönelik renkli ve yaratıcı atölye çalışmaları da bulunuyor. Bu yüzden çocuklu ailelerin pek de bahaneleri kalmıyor :)

Şimdiden keyifli sergiler















Share this:

CONVERSATION

0 yorum:

Yorum Gönder